GENEL
BİLGİLER
Yüzölçümü
:
10.227 km²
Nüfus
:
169.375 (1990)
İl
Trafik No :
29
Doğu
Anadolu ile Karadeniz Bölgesi arasında, Çin-Trabzon Tarihi İpek Yolu Güzergahı
üzerinde, tarih ile doğal güzelliklerin kucaklaştığı, zengin Gümüş Madeni
ocaklarından dolayı Gümüşhane adını taşıyan bir ildir.
Gümüşhane
Milattan Önce 3000 ‘ lere uzanan tarihi içerisinde bir
çok uygarlıklara ev sahipliği yaparak bu kavimler mozaiğinin izlerini günümüze
taşımaktadır.
Denize
100 km. uzaklıkta olan ilin klima özelliğini sahip havası, sahip olduğu eşsiz
doğal güzellikleri, yer altı resim sergisini andıran zengin oluşumlu mağaraları,
450 ‘ ye yakın yaylası, çok sayıda antik kentleri, doğal park alanları,zengin
flora ve faunası bakir bir turizm potansiyeline sahiptir.
İLÇELER
Gümüşhane
ilinin ilçeleri; Kelkit, Köse, Kürtün, Şiran ve Torul'dur.
Kelkit
:
Gümüşhane'nin en büyük ilçesi olup, sınırları içinde önemli tarihi yerleşme
merkezleri bulunmaktadır. Bizanslılar tarafından kurulan şehirde kalıntıları,
surları kiliseleri, su yolları ve kanalları; kabartma eserler ve heykeller
bulunmuştur.
Kürtün
:
Harşit çayı kenarında Tirebolu-Torul transit karayolu
üzerinde kurulmuş, son derece dağlık araziye sahip bir ilçedir.Kürtün İlçesinin
çevresi yeşil ormanlık alanları ile adeta bir orman denizi
görünümündedir.
Köse
:
İlçe kuşaktan kuşağa geçen ve halen önemini koruyan zengin bir mutfak mirasına
sahiptir. Evelek dolması, kelem dolması, siron, fıt fıt haşılı, ve pirinçli börek yörenin damak zevklerini
sembolize etmektedir.
Şiran
:
Tomara Şelalesi Şiran İlçesi'nin güney batısındaki Seydi Baba Köyü'nde yer almaktadır. Şelalenin suları, tepe
yamacından kayaların arasından ve yer altından çıkarak yere dikey olarak akmakta
ve yatağını oluşturmaktadır.
Torul
:
Harşit Çayı etrafında kurulmuştur. Torul ilçesi turizm
bakımından oldukça zengindir. Karaca Mağarası, Zigana
Dağı, Limni Gölü, Yedi göller, Tarihi köprüler
bunlardan bazılarıdır.
Karayolu
:
Gümüşhane’ ye karayolu ile ulaşım yapılmaktadır. Otogar kent merkezindedir.
Birçok seyahat acentası ve otobüs şirketi ile turlar
düzenlemektedir. Şehir içi geziler için şehir içi dolmuş minibüsler ve Belediye
Otobüslerinden yararlanılabilir.
Gümüşhane
Evleri
Ana
yapı malzemeleri taş, kerpiç, ahşaptır. Evlerin plan olarak arz ettikleri şema
ortada bir avlu ve iki yana dizilmiş mekanlardan meydana gelmiştir. Evlerin alt
katları ailelerin günlük ihtiyaçlarını karşıladıkları mutfak, banyo, wc, kiler ve günlük yaşamın diğer mekanlarından oluşur. Üst
katlar ve çatı katı ise yatak odası ve misafir odaları şeklinde düzenlenmiştir.
Evlerin dış görünümü doğal peyzaja olağanüstü uyum sağlamaktadır. Günümüz
mimarisine örnek olacak tip ve güzelliktedir.
Sarıçiçek
Köy Odaları :
Gümüşhane Sarı çiçek Köyünde bulunan odalar şehir merkezine 27 km mesafededir.
Odalar Hacı Ömer Ağa tarafından yaptırılmıştır. Köye gelen misafirlerin
ağırlanması için yaptırılan odalar 200 yıllık tarihe sahiptir. Odalar ahşap
işlemeleri , renga renk boyamaları ile ilk günün
tazeliği ve zerafeti ile halk sanatının gücünü
yansıtmaktadır.Çekici işleme motifler,ahşap işlemeler birbirine çivisiz bir
teknikle monte edilmiş ,perde motifleri hatırlatan parçalı rokoko tarzında
stilize yapraklardan ibaret bir ahşap süsleme kullanılmıştır. Yapıtlar rokoko ve
Ampir üsluplar yanında yer alan klasik üsluplarda kullanılmış, Türk mimarisinin
erken örneklerindendir.
Örenyerleri
Eski
Gümüşhane:
Harşit Irmağı’na dökülen, Musalla Deresi’nin
yamaçlarında ve bugünkü kent merkezinin 4 km. güneybatısında bulunan ilk
yerleşim yeridir. Zaha/Zanka daha sonra Argyropolis, Canca, Eskişehir adlarıyla bilinen yerleşimin
ilk kuruluşuna ilişkin bilgiler kesin değildir. Yörede yaklaşık 35 kale
kalıntısı bilinmektedir. Bunların Roma ya da Bizans
dönemlerinde yapıldığı sanılmaktadır.
Santa
Harabeleri:
Yağmurdere bucağı sınırları içerisinde olup, merkez
ilçeye 90 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Yerleşimin 17. yüzyılda kurulduğu
sanılmaktadır. Santa yerleşimi 9 mahalleden ve 300’ü
aşkın yapıdan oluşmaktadır.
Satala
Antik Kenti (Sadak Köyü):
Kelkit ilçesinin 17 km. güneydoğusunda Sadak köyündedir. Yörede XV. Legio Apollinaris armalı tuğla
parçaları bulunmasıyla, buranın antik Satala kenti
olduğu kesinleşmiştir. Bizans tarihçisi Prokopius,
kentin tepelerle çevrili bir ovada kurulduğunu, İmparator Iustinianus’un surları onarttığını bildirmektedir. Satala kenti, Roma Lejyon Kampı çevresinde kurulup, gelişmiş
ve imparatorluk döneminde Latin kültür merkezi olmuştur. Satala Kalesi su kemerleri, tiyatro, agora ve diğer yapı
kalıntıları kent ve çevresinde görülebilir durumdadırlar. Satala Kalesi’nin, Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından onartıldığı bilinmektedir.
Kaleler
Canca
Kalesi:
Bu kaleye Vank köyünden ve Kale Deresi denilen vadiden
gidilmektedir. Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde bu kaleden bahsetmektedir. Kale,
doğu-batı istikametinde arka arkaya üç bölümden oluşmaktadır. Ayrıca yüksek
duvarlar ile takviye edilmiştir.
Kov
Kalesi:
Merkez ilçe sınırları içerisindedir. Gümüşhane-Erzincan karayolunun 21. km’sinde eski ismi Kov olan Esenyurt köyünün sınırları içindedir. Kaleye karayolundan
ayrılan stabilize bir yolla ulaşılır.
Akçakale:
Gümüşhane’nin Bağlarbaşı semtindedir. Kale olarak
anılmakla beraber, küçük bir istihkam yeridir. Kale, bir kaya kütlesinden
faydalanılmak suretiyle inşa edilmiştir. Daha sonra yapının üst kısmı tamamen
yıkılmıştır.
Keçi
Kalesi:
Merkez ilçe sınırları içerisindedir ve Kale bucağından geçen transit yol
üzerinde bulunmaktadır. Bu kaleye halk arasında Kokanes veya Koans da denir. Kale,
çok sarp bir kayalık üzerinde yer almaktadır. İhtişamlı bir görünüşe sahip olan
bu kalenin iki yolu vardır. Kaleye giriş doğudandır. Kale, doğu ve batı
tarafından yüksek kalelerle takviye edilmiştir. Kale içerisinde bulunan iki yapı
dikkati çekmektedir. Toprak seviyesinden biraz yüksekte olan yuvarlak kemerler
dikdörtgen şeklindeki mekânlara aittir. Arka arkaya bulunan bu iki yapının
aydınlığı sağlayacak hiçbir penceresi mevcut olmadığından, bunların zindan
olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Kalede ayrıca vadiye inen gizli su
yolları da mevcuttur.
Torul
Kalesi: Torul
ilçesinde bulunan kalenin hangi devirde yapıldığı bilinmemekle birlikte,
Cenevizliler döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Uzun Hasan’ın ölümünden sonra
Fatih Sultan Mehmet tarafından alındığı bilinen kalenin sur duvarlarından bir
bölümü ayaktadır.
Gümüşkaya
Kalesi: Dibekli
köyünün kuzeyinde dağlar arasındadır. İki dağ arasına açılmış girişin üzerindeki
yazıt yeri boştur. Kalenin yakınındaki kayalarda gözcü kuleleri, kale içinde
düzgün tabanlı, duvarlarında nişler bulunan küçük bölmeler vardır. Yapının
çevresinde taş basamaklar yuvarlak bir yapı kalıntısı ve su deposu
bulunmaktadır. Burada çeşitli dönemlerden çanak, çömlek, çini parçaları, cam
gereçler, gözyaşı şişeleri, ikonlar ve takılar
bulunmuştur.
Gümüştuğ
(Avliyana) Kalesi:
Torul ilçesine 30 km. uzaklıkta Gümüştuğ köyündedir.
Irmağın her iki yakasındaki kalıntılarda Bizans döneminden silahlar, “Konstantinata” basımlı sikkeler bulunmuştur. Sol kıyıda
bulunan kalede, 1,5 m. yükseklikte, biçimlendirilmiş beş sütunun, bir tapınağın
kalıntıları olduğu bilinmektedir.
Camiler
ve Kiliseler
Süleymaniye
Camisi: Eski
Gümüşhane yerleşim yerinde, Süleymaniye
Mahallesi’ndedir. Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı cami, onarımlar yüzünden
özgünlüğünü yitirmiştir. Selçuklu geleneğini sürdüren dikdörtgen planlı yapı,
mihrap önüne dikey uzanan üç neften oluşmaktadır.
Kalın, silindirik gövdeli minare sağlamdır. Geçmişte 6 ahşap direğin taşıdığı
düz toprak dam değiştirilmiş, çatıyla örtülmüştür. Camiye bitişik medrese
günümüze ulaşamamıştır.
Küçük
Cami:
Eski Gümüşhane yerleşim yerinde Süleymaniye Camii’nin
arkasında bahçeler içindedir. Yapımıyla ilgili bilgiler kesin değildir. 12.
yüzyıl başlarında Danişmendlilerin yöreye
gelişlerinden sonra yapıldığı sanılmaktadır. Kare planlı, tek kubbelidir.
Yaklaşık 10 m. yüksekliğindeki kubbe küçük taşlarla örülmüştür. Kapı ve
pencereler yuvarlak kemerlidir. Sivri kemerli mihrap, gri renkte taştan
yapılmıştır.
Hagios
Georgios Manastır Kilisesi:
Hutura köyüne giden yolun sağında, tepe üstünde manastır kalıntısı ve kilise
vardır. 14. yüzyılın ilk yarısında Trabzon Prensi Aleksios Komnenos yaptırmıştır.
Kilise 1509'da keşiş Ananias, 1624'te Georgios Stratilatis tarafından
onartılmıştır. Ayrıca Sultan II. Abdülhamit döneminde onarıldığını gösteren
yazıtı da vardır. Haç planında, kubbeyle örtülü bir yapıdır. Apsis önüne
yerleştirilen birer payeyle doğu-batı yönüne genişleme göstermiştir. Haç kolları
beşik tonoz örtülüdür. Ana ve yan yüzler yarım sütunçelerle üç bölüme ayrılmış, bu bölümlere yuvarlak
kemerli pencereler açılmıştır. Batı yönünde, ortada üstü kapalı sütunlu ana
giriş vardır. Yapı, bitki (üzüm, kıvrık dal, palmiye), halat, ejder motifleri
ile bezelidir. Pencere üstlerinde İsa'nın monogramları
ve Aziz Georgios'un simgeleri
işlenmiştir.
Ayvalos
Kilisesi:
Kilise, merkez ilçe sınırları içerisinde olup, Mescitli köyünden Arnavutlu
Yaylası’na giderken yolun sağında yer almaktadır. Küçük, dikdörtgen planlıdır.
Kapısı düz olup, üzerinde beşik tonozlu alınlığı vardır. İç duvarlardaki
freskler halen belli olmakla birlikte, genelde tahrip
olmuştur.
Çakırkaya
(Kalur) Kaya Kilisesi:
Şiran ilçesinin Çakırkaya köyündedir. Kaya kütlesinin
düzgün ve özenli bir işçilikle oyulmasıyla oluşturulmuştur. Doğu-batı yönünde üç
nefli bazilika planındadır. Öbür yan duvarlarda
yalancı kemerlerle devinim sağlanmıştır. Kilise önünde odalar, bitişiğinde bir
kaya şapeli vardır. Ancak planı ve mimari öğelerinin Trabzon kiliseleriyle
benzerliği göz önüne alınarak 14. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Ortadaki
sütunlar yıkılmış durumdadır. Kaya kilisesi olması açısından ilginç bir
örnektir.
Panaghia
(Meryem Ana) Manastır Kilisesi:
Torul ilçesinin, Büyük Çit Vadisinde, Çit Deresi'nin sol tarafındaki yamaç
üzerindedir. Yüksek duvarlarla çevrili avlu ve kilise kalıntısı görülebilir.
Khaldea Metropolitliği’ne bağlı 7 kiliseden biridir.
Kiliseyi ilk kez 890-900 tarihleri arasında üç keşişin kurduğu bilinmektedir.
Daha sonra Trabzon Komnenosları döneminde ve 19.
yüzyılda onarılmıştır. Haç planlı yapının daire biçiminde üç apsisi vardır. Ana
mekânı örten kubbe, Trabzon Ayasofya Kilisesi’ndekine
benzemektedir.
Olucak
(İmera) Manastır Kilisesi:
İl merkezine 15 km. uzaklıktaki Olucak köyündedir.
Olucak (İmera) köyü eski
yerleşimdir. Manastır, yerleşim yerinde günümüze en sağlam gelen yapılardan
biridir. köye hâkim geniş bir alana yapılmıştır. Bahçe duvarının kuzey bölümünde
şapel ve bir kaç odacık bulunmaktadır. Yazıtında 1350 tarihinde yaptırıldığı
belirtilmekle birlikte 19. yüzyıl içinde onarım gördüğü sanılmaktadır.
Sanata
Çakallı Kilisesi:
Çakallı (Yaylaköy) yerleşim yerinin merkezinde yer
almaktadır. Kilise üç nefli ve bazilika planlıdır.
Kilisenin ana taşıyıcı duvarları genelde sağlamdır. Örtüsü tamamen yıkılmıştır.
İki girişten biri batıda diğeri ise kuzeydedir. Işıklandırma dengeli bir biçimde
yan duvarlar ve apsislere yerleştirilmiş pencerelerle sağlanmıştır. Köşelerde
yontu taşı kullanılmıştır. Kilise 19. yüzyıl mimari özelliklerini
taşımaktadır.
Pavrezi
Şapeli:
Merkez ilçe sınırları içerisinde bulunan şapel, Mescitli (Beşkilise) köyü yakınında Pavrezi'dedir. Küçük boyutlarda, dikdörtgen planlı, tek
nefli bir yapıdır. Apsisin beşik tonozunda 1405'de
yapıldığını gösteren yazıtı vardır. Yapı, iç duvarlarını süsleyen freskleri ile
ünlüdür. Bu duvar resimlerinde, İncil’den alınan sahneler ve kilise büyükleri
canlandırılmıştır. Bunlar son dönem Bizans resminin başarılı
örnekleridir.
Santa
Kiliseler Grubu
Köprüler
Tohumoğlu
Köprüsü:
Gümüşhane-Erzurum yolunda Tohumoğlu kesimindedir.
Selçuklu dönemine ait olduğu sanılmaktadır. Küçük taşlardan yapılan ve iki gözlü
hafif sivri kemerli bir köprüdür.
Gümüşkaya
(Kodil Bahçe) Köprüsü:
Gümüşkaya yolu üzerindedir. Tek gözlü ve kesme taştan
yapılmıştır. Hafif sivri kemerlidir ve günümüzde hala
kullanılmaktadır.
Meryem
Ana Köprüsü:
Büyük Çit Vadisi’nde ve Çit Deresi üzerinde aynı adı taşıyan iki köprü vardır.
Her iki köprünün de Meryem Ana Kilisesi’ne ulaşımı sağlamak amacıyla yapıldığı
sanılmaktadır. Hafif sivri kemerli, küçük taşların dizilmesi ile yapılan köprü
tek ve geniş gözlüdür. Günümüzde de kullanılmaktadır.
Gümüşhane
Köprüsü:
Gümüşhane’nin merkezinde Harşit Çayı üzerinde
Köprübaşı denilen yerde iki caddeyi birbirine bağlayan köprü, biri büyük diğeri
küçük iki gözden oluşmaktadır. Yontma taşlarla inşa edilen köprünün iki gözünün
ortasında yapılış kitabesi vardır. Mermer üzerine sülüsle yazılan kitabeye göre,
1575’te Ferruh Zad oğlu Halifi tarafından yaptırılmıştır. Bu tarih III. Sultan
Murat’ın saltanat günlerine tesadüf etmektedir.
Kamberli
Köprüsü:
Gümüşhane’nin Canca Mahallesi’ndedir. Harşit Çayı
üzerinde yer alan köprü, tek gözlüdür ve yontma taşlarla inşa edilmiştir. Kısmi
bir onarımdan geçirilen bu köprünün kitabesi yoktur.
Ardesa
Köprüsü:
Torul ilçe merkezinde bulunan köprü 1890 senesinde kesme taştan yapılmıştır.
Dere yatağı içinde bulunan iki ayak ve kenarlardaki ayaklar üzerinde
yükseltilmiştir. Ayaklar arasında yuvarlak kemerler bulunmaktadır. Köprü
korkulukları da kesme taştan yapılmıştır.
Mesire
Yerleri
Limni
Gölü:
(Soğuksu Ormaniçi Dinlenme Yeri ) Torul İlçesi Zigana köyünde bulunan Limni
krater gölü ve çevresi sahip olduğu zengin flora ve faunası yanında özel klima
özelliğine sahip havası, 200 ün üzerinde barındırdığı endemik bitki çeşidi ile sağlıklı , huzur verici, tatil ve
kamp-karavan imkanı sunan, olağanüstü doğa güzelliği sunan bir mekandır.
Limni
gölüne Gümüşhane’ ye 25 km. olan Torul İlçesine Gidilerek
ulaşılmaktadır.
Tomara
Şelalesi:
Şelale Doğu Karadeniz Bölgesi Gümüşhane İli Şiran İlçesine 25 km mesafede
bulunan Seydibaba Köyündedir.
Tomara
Şelalesi adeta kayaları patlatarak 15-20 m. genişliğinde bir alandan çıkarak
yaklaşık 25-25 metre yükseklikten yatağına dökülmektedir. Şelale ve çevresinin
zengin flora ile oluşturduğu uyumlu peyzajı görülmeye değer
güzelliktedir.
Şelale
çevresinde yeme içme ve dinlenme öncü tesisleri
bulunmaktadır.
Korunan
Alanlar
Artabel
Gölleri Tabiat Parkı
Tabiat
Anıtları
Mağaralar
Gümüşhane'nin
jeolojik yapısından dolayı çok sayıda irili ufaklı mağara vardır. Karaca, Arılı,
Kartalkaya, K. Ardıçlı, Ambela, Köprübaşı, Taşbaşı,
Altıntaş, Yaylım , Üstüaçık, Cingora, İnönü , Kabanbaşı, Mamatlar, Arsa, İkisu, mağaraları
önemlilerindendir.
Karaca
Mağarası
Gümüşhane
Yaylaları
Zigana
Turizm Merkezi - Zigana Yaylası
Ulaşım:
Gümüşhane - Trabzon yolunun 60 kilometresinde bulunan Zigana tünelini geçtikten sonra
doğuya 3,5 km. stabilize yolla ulaşılır. Zigana'ya
Trabzon merkezden 112 km. asfalt yolla ulaşılabilir.
Özellikler:
2. 032 m. yükseklikteki Zigana yaylası aynı zamanda
kayak merkezidir. Her türlü alt yapı hizmeti tamamlanmış durumdadır.
Zigana,
yaz aylarında çim kayağı, kış aylarında kayak
turizmine elverişli ender beldelerimizden biridir. Nemli deniz iklimi ile kara
iklimi arasında çok ilginç bir bölgemizdir.
Zigana
yaylasından 3 km. patika yolla ulaşılan Limli (Saranoy) gölü görülmeye değerdir. Limli gölüne araç ile Kalkanlı köyü içinde geçen 11 km.
asfalt, 8 km. toprak yolla ulaşabilir. Kalkanlı köyünde, elektrik, su, PTT
bulunmaktadır. Yaz kış, bakkal, kasap, manav, kır kahvesi işletilmektedir.
Konaklama-Yeme-İçme:
Kayak merkezi olarak kullanıldığından, yaylada her türlü konaklama ve yeme-içme
yerleri bulunmaktadır.
Şiran
- Tomara Şelalesi
Ulaşım:
Şiran ilçesinin 14 km. güney-batısında stabilize yolla ulaşılan Tomara
şelalesinin 2 km. yakınındaki Seydibaba köyüne kadar
dolmuşlarla gidilebilir. Seydibaba Köyü ile Tomara
şelalesi arası bir kilometredir.
Özellikler:
Bir kaynaktan çıkan çok miktarda suyun 8 m. yükseklikten dereye akmasıyla oluşan
Tomara şelalesi suyu, oldukça soğuktur. Bakir durumdaki Tomara şelalesi çevresi
gürgen, fındık, meşe türü yeşil bitki örtüsü ile kaplıdır.
Tabiatın
insan eliyle bozulmadığı, bahçeler içindeki Seydibaba
köyünde, Tomara Şelalesi yakınında kamp kurulabilir, kırsal yaşamı bütün
canlılığı ve sadeliği ile yakından tanınabilir.
Konaklama-Yeme-İçme:
Bakir durumdaki Tomara Şelalesi civarında herhangi bir tesis bulunmamaktadır.
Konaklama için kamp malzemeleri getirilmelidir. Temel ihtiyaç malzemeleri
yakındaki Seydibaba köyünden temin edilebilir.
Altıntaşlar
(Kalis) Yaylası
Ulaşım:
Yaylaya, Gümüşhane - Torul yolunun 15. kilometresinden güneye, Şiran yoluna
dönülerek, Hasköy, Gülaçar
Köyü üzerinden 40 km. asfalt, 12 km. toprak yolla ulaşılır. Gümüşhane'ye toplam
uzaklığı 67 kilometredir. Yaylaya, Gümüşhane - Şiran yolunun 40 kilometresinden
batıya bol soğuk suya ve gür manzaraya sahip Altıntaşlar deresi boyunca toprak
yolu takip ederek de ulaşılabilir.
Özellikler:
Kısmen alt tapısı tamamlanmış olan yaylanın içinden dere geçmektedir. Altıntaşlar deresinde bol miktarda alabalık
bulunmaktadır. Eskiden yaylada altın madeni çıkarıldığı söylenmektedir.
Yaylaya
6 km. mesafede bulunan Altıntaşlar mahallesinde bakkal, kasap, kır kahvesi ve
lokanta bulunmaktadır.
Konaklama-Yeme-İçme:
Bakir durumdaki yaylada konaklama için kamp malzemeleri getirilmelidir. Temel
ihtiyaç malzemeleri yakındaki Altıntaşlar mahallesinden temin edilebilir.
Çam
Piknik
Ulaşım:
Gümüşhane- Bayburt yolundan 2,5 km. ilerledikten sonra güneye (sağa) dönülerek
15 km. toprak yol takip edildiğinde Çam Piknik'e ulaşılır. Gümüşhaneden minübüs bulunabilir.
Özellikleri:
Elektrik ve su mevcut olup orman içinde kamp ateşi ocakları, çöp toplama
yerleri, çeşme ve WC bulunmaktadır. Köknar, ladin, kızılağaç ve yabani fındıktan
oluşan yoğun orman dokusuna sahip Çam Piknik, yöre halkı tarafından mesire yeri
olarak kullanılmaktadır.
Konaklama-Yeme-İçme:
Konaklama için kamp malzemeleri, yeme-içme ihtiyaçları
getirilmelidir
Sportif
Etkinlikler
Gümüşhane,
bol oksijen, gümrah ormanlar ve bu ormanlar arasında gizlenmiş gizemli yaylalara
sahiptir. Bu yaylaların bir çoğunda kamp ve karavan yapılma imkanı vardır. Zigana, Taşköprü, Kazıkbeli,
Kadırga, Artabel, Erikbeli
yaylalarında bu konudaki bütün imkanları sunmaya hazırdır. Bu yaylalar trekking
yapmaya elverişli parkurlara sahiptir.
Gümüşhane'ye
40 km mesafedeki Zigana'da kayak merkezi
bulunmaktadır.
Zigana
Kayak Merkezi
Kuş
Gözlem Alanı
Gümüşhane
İlinin de sınırları içerisinde olduğu Doğu Karadeniz Dağları, Türkiye'de Avrasya
Yüksek Dağlık (Alpin) biyomunu temsil etmesi dolayısıyla önemli kuş alanları
statüsü kazanan tek alandır.
Gümüşhane
ve çevresi, Doğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesi arasında bir geçiş noktası oluşturmaktadır. Bu özellik bitki örtüsünde de
görülmektedir. Yükseltinin 1500 metreyi aştığı kesimlerde kızıl çam, kayın,
ardıç ve meşe türlerinin hakim olduğu orman kümeleri bulunur.
İlde
av hayvanları çeşitli ve boldur. Kış aylarında kınalı keklik, tavşan, tilki,
ayı, domuz, toy, ördek, bağırtlak, kır hindisi, bıldırcın avları
yapılmaktadır.
Genel
olarak Gümüşhane'de iklim yazları oldukça kurak kış ve bahar ayları yağışlı
geçen bir karaktere sahiptir. Deniz seviyesinden yükseldikçe karasal iklimin
özellikleri gözlenmektedir.
Gümüşhane
yöresindeki arkeolojik buluntular, yerleşik yaşamın M.Ö. 3000 yıllarına dek
uzandığını göstermektedir. Bölgede bilinen ilk halk M.Ö. 2. binin ortalarında
ortaya çıkan Azzi ve Hayaşalardır. Bu nedenle, Gümüşhane’yi de içine alan bölgeye
Azzi-Hayaşa ülkesi
deniyordu. Yine M.Ö. 2. binde Mezopotamya’dan gelen Assurlu tüccarların, Gümüşhane ve yöresinde bulunan maden
yatakları nedeniyle bölgeye ilgi duydukları bilinmektedir.
Hitit
İmparatorluk döneminde de Gümüşhane çevresindeki gümüş yataklarının
işletilmesiyle, bölge zenginlik kaynağı olma özelliğini sürdürmüştür. Hitit
İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra bölgeye Urartular hâkim olmuş, M.Ö. 8.
yüzyıl sonlarına doğru Kimmer-İskit akınları
başlamıştır. Bu dönemde halkın büyük çoğunluğu yerini yurdunu bırakarak güneye
ve batıya doğru göçe başlamıştır. Daha sonra yöreye sırasıyla Medler, Persler ve Pontos Krallığı
egemen olmuştur. M.Ö. 1. yüzyılda bölgede Romalıların hâkimiyetinin yayıldığı
görülmektedir. M.S. 395’te Bizans İmparatorluğu toprakları içerisinde kalan
Gümüşhane, M.S. 7. yüzyılda Bizans-Hazar askeri işbirliğine konu olan topraklar
arasındaydı.
M.S.
7. ve 8. yüzyıllarda Arap egemenliğine giren bölge toprakları, sonradan yeniden
Bizans egemenliğine girmiş, 11. yüzyılda Saltuklular
tarafından fethedilmiştir. 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet Trabzon Rum
İmparatorluğu’nu yıkarak yöreyi Osmanlı egemenliği altına almıştır. 7 Temmuz
1916’da Ruslar tarafından işgal edilen Gümüşhane, 15 Şubat 1918’de işgalden
kurtarılmıştır.
Gümüşhane
‘ de yemek kültürü de çok eskiye dayanmaktadır. Bugüne kadar Gümüşhane’nin yemek
kültürü konusunda kapsamlı bir araştırma yapılmadı. Ancak bu gün mutfaklarındaki
zenginlik, lezzet ve hamaratlık bunu göstermektedir.
Gümüşhane
Mantısı, Kuşburnu çorbası, Zuluflu Çorbası,Un Herlesi Çorbası, Gavut Çorbası,
Pağla Denlisi, Borani,Fıtfıt
Haşılı,Patates Kavurması,Muhla, Yergök Dolması,Sütlü Haşıl,Lor Dolması,, Ekmek Aşı, Çıtma Fasulye, Kaygana, Siron,
Erişte, Lemis,Erişti Tatlısı,Hasude Kuymağı, Kara Helva, Burma,(sini), Tel Helvası, Lalanga
bilinen yemeklerindedendir.
Gümüşhane'den
yemek tarifleri
Kuşburnu
Çorbası
Malzemeler:
500
gr. kuşburnu
1
yemek kaşığı tereyağ
2
yemek kaşığı un
1
lt. su
200
gr. kıyma
1
tatlı kaşığı tuz
1
tutam karabiber
kimyon
ve nane
Hazırlanışı:
Ayıklanıp
yıkanan kuşburnular 1 lt. suda 30 dakika kaynatılır.
Daha sonra kevgirden ve tel süzgeçten geçirilir. Diğer taraftan kıyma içerine
tuz, karabiber, kimyon katılarak fındık büyüklüğünde köfteler hazırlanır ve
bunlar suda kaynatılarak pişirilir. Bir tencereye tereyağı ve un konulur. Un
kavruluncaya kadar karıştırılır. Bu karışımın içine hazırlanan kuşburnu suyu
ilave edilir. 15 dakika süreyle karıştırılır. Hazırlanan köfteler ilave edilir.
Çorba bir müddet kaynadıktan sonra ocaktan alınır. Kızarmış yağa nane katılarak
üzerine dökülür. Sıcak sıcak servis
yapılır.
Siron
Malzemeler:
Un
tuz
su
süzme
tereyağı
ceviz
Hazırlanışı:
Derin
bir kap içerisine bir miktar su konulur. Un, tuz ve su karışımı ile yufka
yapılır. Yufkalar 3-4 cm. genişliğinde şerit halinde kesilir. Kesilen yufkalar
katlanarak kurutulur. Kurutulduktan sonra düz tepsiye yan yana dizilir. Diğer
taraftan süzme, su ile ezilir, ateşte ısınıncaya kadar pişirilir (kaynamamalı).
Bu karışım sironun üzerine dökülür. Daha sonra
eritilen tereyağı sironun üzerine dökülür. Ayrıca bir
kap içerisinde ayıklanmış ceviz içi dövülerek üzerine serpilerek servis yapılır.
Gümüşhane'de
üretilen pestil-kömeyi ve kuşburnu ürünleri,
Kelkit'ten zilli kilimi, Torul, Kürtün ilçelerinden Hereke tipi ipek ve yün halıları, ağaç işleri ürünlerini
satın alınabilecek ürünlerdir.
Haziran,
Temmuz, Ağustos aylarında yayla şenliklerinin heyecanını yaşamadan,
Taşköprü
Yaylası'nda öğle yemeği yemeden,
Santa
Harabelerinde binlerce yıllık tarihi koklamadan,
Zigana
Dağı Kayak Evinde konaklamadan,
Trabzon-Gümüşhane
Karayolu ana tur güzergahı üzerindeki yeme içme tesislerinde alabalık ve yöresel
adlı yemekleri tatmadan,
Güzellik
iksiri kuşburnu ürünlerini, pestil-kömeyi, ceviz içi
gibi çerezleri, Kelkit'ten zilli kilimi, Torul, Kürtün ilçelerinden hereke tipi ipek ve yün halıları, ağaç işleri ürünlerini,
Gümüşhane hatırası Gümüş işleme çeşitlerini almadan,
Doğal
kan deposu dut pekmezini, Şiran Süt fabrikasında üretilen Gümüşhane kaşarını, El
örgüsü kışlık yün çoraplarını almadan,
Tomara
Şelalesini, Çakırkaya Taş Kilisesini, Kelkit Sadak
(Satala) Antik Kenti, Çakırgöl, İmera Manastırını, Kazıkbeli Anıt Ağaçları ve Milli Parkı (faunasını)
görmeden...
Dönmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder