GENEL
BİLGİLER
Yüzölçümü
:11.043
km²
Nüfus
:
1.603.137 (1990)
İl
Trafik No :16
Bursa,
M.Ö. yıllardan bu yana bir çok medeniyete ve onların dinlerine beşiklik etmiş
ender illerin başında gelir. İlde Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Musevilik
dinlerine ait bir çok eser hala ayaktadır ve koruma altındadır. Özellikle M.S.
324 yıllarında başlayan 1563 yılına kadar 17 kez toplanmış olan ve Hıristiyanlık
dini için çok önemli olan konsül toplantılarından 8 tanesi ülkemizde
gerçekleştirilmiş olup, bunlardan 1. ve 7. si İznik'te yapılmıştır. İznik
Hıristiyan dinince ülkemizdeki 8 kutsal hac merkezinden biri ve en
önemlisidir.
İLÇELER
Bursa
ilinin ilçeleri; Nilüfer, Yıldırım, Osman Gazi, Büyük Orhan, Gemlik, Gürsu, Harmancık, İnegöl, İznik, Karacabey, Kales, Kestel, Mudanya, Mustafa
Kemal Paşa, Orhaneli, Orhangazi ve Yenişehir'dir.
Gemlik
:Bursa'nın
30 km. kuzeybatısında aynı adlı körfezin kıyısında kurulmuştur. Gemlik'e bağlı
Kurşunlu, Küçük Kumla, Büyük Kumla, Karacaali yaz
turizminin yoğun olarak yaşandığı kıyılardır.
İnegöl
:Bursa'nın
454 km güneydoğusunda yer alan İnegöl, Antik dönemde Ankedoma adıyla tanınmaktaydı. İlçedeki önemli tarihi
eserler Osmanlı döneminden kalmadır.
1481'de
Sadrazam İshak Paşa tarafından yaptırılan İshak Paşa Cami ve Külliyesi, Hamza Bey Cami, Yıldırım Cami (Cuma Camii), Kurşunlu Cami,
Kurşunlu Han ve Ortaköy Kervansarayı İnegöl'deki
tarihi eserlerdir. İnegöl'ün 13 km batısında Sultan köyünde XIV. yüzyılda
yaşamış Germiyanoğlu Geyik Baba ile Balım Sultan
adına, Orhan Bey tarafından yaptırılmış Geyikli Baba Türbesi önemli bir ziyaret
yeridir. Boğazova Yaylası, Arabaoturağı Yaylası, Alaçam Yaylası, tarihi çınarlar
İnegöl'ün tabii güzellikleridir.
Karacabey
:
Bursa'nın 65 km batısında yer alan Karacabey ilçesi, Antik dönemde Mihaliç adı ile bilinmekteydi. Kentin belli başlı tarihi
eserleri Sultan I. Murat'ın yaptırdığı Ulu Cami,1457 yılında Karaca Bey
tarafından yaptırılan Karacabey Cami (İmaret Cami) ile Karacabey-Bursa yolu
üzerinde ve Uluabat kıyısındaki Osmanlı dönemi yapısı
Issız Han'dır.
Keles
:Uludağ'ın
güney eteklerinde kurulu olan Keleş ilçesi, Bithynia,
Roma, Bizans kalıntılarına sahiptir. XIV. yüzyılda Osmanlı egemenliğine
girmiştir. İlçenin en önemli tarihi yapısı Sultan Yıldırım Bayezid'in Yakup Çelebi tarafından yaptırılan cami, hamam ve
medreseden oluşan Yakup Çelebi Külliyesidir.
Kelesin
Kocayayla mevkii kampçılık ve trekking için eşsiz bir
doğa parçasıdır. Kocasu ırmağı rafting sporu için
elverişli şartlara sahiptir.
Mudanya
:Bursa'nın
25 km kuzeybatısında ve Marmara Denizi kıyısında yer alan Mudanya, Bursa'nın
iskelesi durumundadır.Temiz havası ile yaz turizminin yoğun olarak yaşandığı
Mudanya civarında en tanınmış günübirlik gezi yeri Çanaklıçeşme'dir.
Osmanlı
evlerinin en güzelleri Mudanya'dadır. Bu evlerin en önemlisi Tahir Paşa Konağıdır.
Mustafakemalpaşa
:İlkçağdan
beri çeşitli yerleşimlere sahne olan ilçenin eski adı Kirmastı'dır. Yakınında Miletopolis ören yeri bulunmaktadır. İlçe merkezinde Lala
Şahin Türbesi, Hamzabey Cami ve Türbesi, Şeyhmüftü Cami ve Türbesi yanı sıra Dorak Hazineleri bölgesi, Kestelek
Harabeleri ilgiye değer tarihi yerlerdir. Muradiye Sarnıç köyü yakınlarındaki
Suuçtu Şelalesi, Söğütalan
bucağındaki Suçıktı mesiresi Mustafakemalpaşa
civarındaki eşsiz harikalarıdır.
Yenişehir
:Bursa'nın
45 km doğusunda yer alan Yenişehir antik çağda Neopolis olarak tanınıyordu. Osman Gazi döneminde Osmanlı
topraklarına katılan ilçe, Osman Gazi tarafından gazilerine kılıç hakkı adıyla
yurtluk olarak verilmiştir. İskana açılan yerde kurulan kent Yenişehir adını
almıştır.
Osmanlı
döneminden kalan zengin tarihi eserlere sahip Yenişehir'de Osman Gazi' nin yaptırdığı saraydan arda kalan Saray Hamamı, I. Murad döneminden kalma Postinpuş
Baba Zaviyesi, XIV. yüzyılda inşa edilen Voyvoda Cami (Çınarlı Cami), XVI.
yüzyılda yapılmış olan Koca Sinan Paşa Külliyesi, Bali
Bey Cami, Orhan Bey tarafından yaptırılan Ulu Cami, Süleyman Paşa Külliyesi,
1645'de Yenişehirli Deli Hüseyin Paşanın yaptırdığı Çifte Hamam, Yarhisar Köyü Orhan Cami ve Saat Kulesi görülmeye değer
tarihi yapılardır.
Büyükorhan
:Bursa’nın
86 km. güneyindedir. İlçenin yarısı ormanlık alana sahip olup tabii
güzelliklerinden Görecik yaylası ilçeye 6 km.
uzaklıktadır.
Gürsu
:Bursa
merkezine 12 km. uzaklıktaki Gürsu ilçesi,tarihi çınar
ağaçları,Osmanlı evleri,tarihi hamam ve camisi ile şirin bir
ilçedir.
Kestel
:Bursa’nın
12 km. doğusunda yer alan Kestel,Bursa ile hemen hemen birleşmiş gibidir. Kestel
adı Roma Döneminde yapılan ve Kastel adı verilen
kalesinden gelmektedir.
Orhaneli
:Bursa’nın
55 km. güneyinde ve Uludağ eteklerindedir. Orhaneli yakınlarındaki Çınarcık
günübirlik bir turistik alandır ve tabii güzellikleri ile
ünlüdür.
Orhangazi
:Bursa’nın
48 km. kuzeyinde ve Bursa-Yalova yolu üzerindedir. Bursa’dan sonra sanayi
açısından ikinci sırayı almaktadır. İznik Gölü’nün batı kıyısında uzanan
topraklarda, Keramet Kaplıcası’nın kliminotolojik
etkisi ile dünyanın en lezzetli zeytinin yetiştiği yer
olmuştur.
Bursa,kara
ve deniz ulaşımından en geniş şekilde yararlanabilen,hava ulaşımında gelişme
potansiyeli olan bir ildir. İlin coğrafi ve tarihsel konumu,ülkenin önemli ve
gelişmiş merkezlerine yakınlığı,ulaşım alternatiflerinin gelişmesini
sağlamıştır.
Karayolu
:
İl gerek iç gerek şehirlerarası trafik yönünden yoğun bir karayolu trafiğine
sahiptir.
Bursa
Terminali il merkezine yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunmaktadır. İlden diğer tüm
illere seferler bulunmaktadır.
Terminal
: Yeni Yalova yolu 10. km
Tel.
: (+90-224)261 54 00
Denizyolu
:
Deniz yolu ulaşımı Gemlik ve Mudanya iskeleleri vasıtasıyla gerçekleşmektedir.
Her iki liman da Bursa’ya yaklaşık 30 km. uzaklıktadır ve Bursa sanayisi için
önemli dışalım ve dışsatım iskeleleridir.
Gemlik
limanından sadece yük taşımacılığı yapılmaktadır. Mudanya’dan Denizyolları
İşletmesi’nin İstanbul’a karşılıklı vapur seferleri
vardır.
İDO
Mudanya Terminali : (+90-224)544 30 60
İş
günleri Mudanya’dan İstanbul’a her gün saat 7.30’da
Cumartesi
: 7.30 Pazar : 17.00
Havayolu
:
Bursa’da il merkezine 8 km. uzaklıkta bir havaalanı bulunmaktadır.
Bursa
Hava Limanı : (+90-224)246 50 01
Yenişehir
Hava Limanı : (+90-224)773 00 64
Demiryolu
:
İlde demiryolu ağı bulunmamaktadır.
İZNİK
İznik,
her avuç toprağı binlerce yıldır kültür kalıntıları ile yoğrulmuş, bölgede,
yüzyıllar boyu tarih sayfalarının baş köşelerinde yerini almış bir kenttir. Dört
imparatorluğa başkentlik yapmış nadir yerleşimlerden
biridir.
Çinicilik
İznik
çiniciliğinin gelişimini, tarihleri bilinen yapılar üzerindeki çini
kaplamalardan açık-seçik görülebilir. 1378/91 yılları arasında yapılan İznik
Yeşil Cami minaresini süsleyen en eski Osmanlı çinileri teknik ve dekor
bakımından Selçuk geleneğini devam ettirmekle beraber renk ve tonları onlardan
daha zengindir. Camiye ismini veren bu çiniler firuze ve yeşil renklerin
çeşitliliği ve zenginliğiyle dikkat çekerler.
İstanbul'daki
yapılarda kullanılan çinilerin İznik'te yapıldığını tarihsel belgelerden
öğreniyoruz. Milet, Şam grubu ve Rodos işi adı ile
tanınan seramiklerin merkezi İznik'tir. XVII. yy.da İznik'e gelen gezgin Evliya
Çelebi, 300'den fazla çini fırınının bulunduğundan söz eder. İznik çinilerinde;
lâle, sümbül, nar, karanfil gibi çiçek motifleri kullanılmıştır. Ayrıca insan,
kuş, balık, tavşan, köpek gibi hayvan ve gemi motiflerine de rastlanır. Mavi,
firuze, yeşil ve kırmızı en çok kullanılan renklerdir.
Tarihçe:
Kent yakınlarındaki Karadin, Çiçekli, Yüğücek ve Çakırca Höyüklerinde M.Ö. 2500 yıllarına inen
uygarlık izleri saklıdır. M.Ö. VII. yüzyılda Trak
kavimlerinin göçlerinden önce burada kurulan yerleşim 'Helikare' adını almıştır. Kentte basılan sikkelerde Khryseapolis (Altın Şehir) adı
okunmaktadır.
Makedonya
İmparatoru İskender'in generali Antigonos tarafından
M.Ö. 316 yılında yenilenen kent Antigoneia adını
almıştır. İskender'in ölümünden sonra Antigonos ile
general Lysimakhos arasındaki savaşı kazanan Lysimakhos kente, Antipatros'un
kızı olan eşi Nikaia'nın adını vermiştir. M.Ö. 293'te
Bithynia Krallığı'na bağlanan kent, önemli mimari
yapılarla süslenmiştir. Bir süre Bithynia Krallığı'nın
başkenti olan Nikaia daha sonra Roma'nın önemli bir
yerleşimi olarak varlığını sürdürür.
Nikaia,
Bithynia havarilerden Petrus'un çabaları ile Hıristiyanlık ile tanışır. İmparator
l. Constantinus döneminde Hıristiyanlık üzerindeki
yasaklar kalkar. 325 yılı yazı başında Nikaia,
Hıristiyanlık için çok önemli bir olaya sahne olur ve Birinci Konsül, Senatus Sarayı'nda toplanır. İmparator Constantinus'un da katıldığı toplantıda iki önemli görüş
tartışılır. İskenderiyeli din adamı Arius'un görüşü
".//hz. İsa'nın sadece bir insan olduğu ve tanrıdan dünyaya gelmediğidir." Kısa
sürede taraftar toplayan bu teze, Piskoposlar karşı çıkmıştır. Hıristiyan
dünyasınca bugün de savunulan "Hz. İsa'nın Tanrı nın oğlu olduğu" tezi uzun tartışmalardan sonra kabul
görmüştür. Hıristiyanlıkla ilgili yortu günleri ve Nikaia Kanunları adı ile bilinen 20 maddelik metin bu
Konsülden sonra kabul edilmiştir.
787
yılında İznik Ayasofya'sında VII. Konsül toplandı.
İmparatoriçe İrene'nin önderliği ile resim ve heykel
üzerindeki yasaklar kaldırıldı.
İznik,
Selçukluların Bizanslıların da başkenti olmuştur.
1331
yılında Osmanlı orduları tarafından ele geçirilen İznik, Osmanlı dönemiyle
birlikte canlanmaya başladı. Osmanlı idaresinde İznik, sanat, ticaret ve kültür
merkezi oldu. Orhan Gazi Medresesinde birçok ünlü ders verdi. Davud-u Kayseri, Ebul Fadıl Musa,
Eşrefoğlu Abdullah Rumi gibi ünlü tasavvuflar İznik'te
yaşadı ve eserler verdi. Osmanlı döneminin ilk cami, medresesi ve imareti
İznik'te inşa edildi.
XIV
ve XV. yüzyıllarda XVI. yüzyılda İznik bir sanat merkezi olmuş, dünyaca ünlü
çini ve seramikler burada üretilmiştir. İznik, Hellenistik çağdan kalma ızgara planlı kent yerleşimi, Roma,
Bizans ve Osmanlı döneminden kalan anıtsal yapıları ile tarihi kent dokusunu
bütün canlılığıyla korumaktadır.
İklim:
İznik genellikle ılıman bir iklime sahiptir. İlçede kışlar genel olarak çok
yağışlı, yazlar ise kuraklığa sebep olmayacak derecede yağışlı geçer.
MUDANYA
Bursa'nın
25 km kuzeybatısında ve Marmara Denizi kıyısında yer alan Mudanya temiz havası
ile yaz turizminin yoğun olarak yaşandığı bir merkezdir.
Tarihçe
Mudanya,
İonya'nın 12 büyük kentinden biri olan Kolofonlu göçmenler tarafından M.Ö. VII. Yüzyılda
kurulmuştur. Apamcia-Myrleia
atlı bu antik kent bugünkü Hisarlık tepede yer almaktaydı. Mudanya Roma, Bizans
ve Osmanlı döneminde yaşamıştır.
İklim
Yazları
sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır.
CUMALIKIZIK
Osmanlı
sivil mimarisinin en görkemli köy yerleşimini günümüze ulaştıran Cumalıkızık, son yıllarda ülkemiz yanında tüm dünyada da
tanınmaya başlamıştır. O kültür varlıkları yanında doğal varlıklarca da
zengindir.
Tarihçe:Osmanlıların
Bursa'da ilk yerleştikleri bölgelerden olan Cumalıkızık, 180'i halen kullanılan, bazılarında ise koruma
ve restorasyon çalışmalarının yapıldığı toplam 270 ev ile Osmanlı dönemi konut
dokusunu günümüze taşımaktadır.
Cumalıkızık
yerleşiminin güneydoğusunda Uludağ eteklerindeki Ihlamurcu mevkiinde Bizans
devrine ait bir kilise kalıntısı 1969 yılında tespit edilmiştir, Kilise
kalıntısının yüzeyde rastlanan bazı mimari parçaları Bursa Arkeoloji Müzesi'nde
saklanmaktadır. Bursa yakınlarında kurulan Osmanlı Beyliği kuruluşundan kısa
zaman sonra bölgeye hakim olmayı başarmış, 1326 yılında Bursa'yı, 1331 yılında
İznik'i fethederek yörede varlığını kesin olarak kabul ettirmiştir. Böylece
Osmanlı halkının bu topraklara yerleşerek kentler ve köyler oluşturması
sağlanmıştır. Cumalıkızık vakıf köyü olarak
kurulmuştur ve bu özelliğini yerleşim dokusu konut mimarisi, yaşam biçimine
yansıtmıştır.Uludağ'ın kuzeyindeki dik etekler ile vadilerin arasında sıkışıp
kalan yöre köylerine bu konumlarından dolayı ''kızık''
adı verilmiştir. Köylerin birbirlerinden ayrılması için de dereye yakın olanına
Derekızık, Fidye verene Fidyekızık ve Kızık köylerinden
topluca gidilerek cuma namazı kılınan köye de Cumalıkızık adları verilmiştir.
İklim:Kışlar
genel olarak çok yağışlı,yazlar ise kuraklığa sebep olmayacak derecede yağışlı
geçer.
Kaleler
Bursa
Kalesi:
Bursa Kalesi'nin yapılışı M.Ö. I. yüzyıla dayanır. Bugün surların uzunluğu iki
km. kadardır.
Camiler
Önemli
bir inanç turizmi merkezi olan Bursa'da Yıldırım Camii ve Türbesi, Yeşil Cami ve
Türbesi, Emir Sultan Camii ve Türbesi, Ulu Cami (Cami Kebir), Muradiye
Külliyesi, Hüdavendigar Cami ve Külliyesi önemli cami
ve külliyeleridir.
Bursa
Cami ve Külliyeleri
Ulu
Cami (Merkez): 1396-1400
yıllarında Yıldırım Bayezıt tarafından, tamamıyla
kesme taştan, çok kalın ve yüksek duvarlarla 12 ağır dört köşeli paye üzerine,
pandantiflerle, yirmi kubbeli olarak yaptırılmıştır.
Çok
kubbeli camilerin en klasik ve abidevi bir örneğidir. Zengin ve ferah mekanı ile
bütün Türk camileri arasında en büyük ölçüye de (318 m2) sahiptir. Rumi ve palmetlerle ince işlenmiş küçük geçme panolar, geometrik örnekli korkuluk şebekeleri, ön
cephesindeki kitabe ve şebekeli tacı ile minber Selçuklu üslubundan Osmanlı
üslubuna geçişin şaheseridir.
Şadırvanın
yapımı ile ilgili rivayete göre; Ulu Caminin yapımı için bazı yerlerin
kamulaştırılması gerekir. Şadırvanın bulunduğu yer ise bir Musevi kadına aittir.
Arazisini vermek istemeyen Musevi kadın bir gece rüyasında tüm insanların aynı
yöne koştuklarını görür. Merakla nereye gittiklerini sorar "Cennete!" cevabını
alır. O da koşmak ister ama arazisini vermediği için ona engel olurlar. Bu
rüyadan çok etkilenen Musevi kadın ertesi gün arazisini, şadırvan yapılması
koşulu ile verir.
Caminin
inşası sırasında nakit zorluğu çekilip yarım bırakılınca Hıristiyan ve Musevi
cemaatler maddi katkıda bulunmuş, bunun üzerine Müslümanlar da şükranlarını
belirtmek için David'in Yıldızı ve Haç işaretlerinin
oyulduğu taşları caminin pencereleri üzerinde kullanmışlardır.
Emir
Sultan Camisi ve Türbesi (Merkez): Ünlü
bir bilgin olan Emir Sultan, 1391 yılında Bursa'ya gelmiş ve Yıldırım Bayezıt'ın kızı Hundi Fatma Hatun
ile evlenmiştir. Emir Sultan Cami ve türbesi, karısı tarafından II. Murat
devrinde yapılmıştır. Bursa'nın doğusunda Emir Sultan Mezarlığı yanında bir
tepededir.
Kuzey
yönünde yanlarında iki oda bulunan sekiz köşeli bir türbe vardır. Şadırvanlı
avlusu ile tek kubbeli cami tipinin güzel bir örneği olan Emir Sultan Caminin
bugünkü şekli, 1804 yılında Sultan III. Selim zamanında yapılmıştır.
Muradiye
Külliyesi (Merkez):
Muradiye semtinde büyük bir parkın içinde yer almaktadır. Sultan II. Murat
tarafından 1424-1426 yılları arasında yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret,
hamam ve 12 türbeden oluşmaktadır.
Cami
Osmanlı mimarisinde, ilk zamanlarda çok kullanılmış olan yan mekanlı (zaviyeli)
camiler türündedir. Mihrap ve minberi 18. yy.dan kalma olup Barok üsluptadır.
Giriş kapısı ahşap işçiliğin en güzel örneklerindendir. Muradiye Külliyesinde
II. Murat ve ailesi adına yaptırılmış 12 türbe bulunmaktadır.
Orhan
Cami ve Külliyesi (Merkez): 1339-1340
yıllarında Orhan Bey tarafından yaptırılan külliye, cami, medrese, imaret,
mektep, hamam ve han (Emir Hanı) yapılarından oluşmaktadır. Ulu Caminin
doğusunda olup Osmanlı külliyelerinin ilk
örneklerindendir.
Orhan
Cami, Bursa'daki erken Osmanlı dönemi yapılarının en önemlilerindendir.
Yanlardaki ikiz kemerler yapının önemli özelliklerindendir. Üç sıra tuğla, bir
sıra taş düzeni ile yapılmış olup, dış yüzdeki tuğla işçiliği son derece
ilginçtir.
Hüdavendigar
Cami ve Külliyesi (Merkez):
1366-1385 de Sultan I. Murat (Hüdavendigar) tarafından
yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret, türbe ve hamamdan oluşmakta olup,
Çekirge semtindedir.
Osmanlı
Mimarisinde bir benzeri daha olmayan iki katlı yapının alt katı cami, üst katı
ise medresedir. Gösterişli dış minaresi ile bir saray görünümünde olan yapının
mimarı belli değildir. Yanlardan ve önden, ortası sütunlu çift sivri kemerlerle
açılan üst kat revakları ile iki katlı cephe, Venedik
saraylarını andıran gösterişli bir manzara kazanmaktadır. Ortası açık olan
kubbenin altında şadırvan, hafif şırıltılarla ahenkli bir atmosfer yaratır.
Hüdavendigar
Caminin karşısında 1389'da I. Kosova Savaşı'nda şehit düşen Sultan I. Murat
(Hüdavendigar)ın türbesi
bulunmaktadır. Yıldırım Bayezıt tarafından yaptırılan
türbenin kitabesi 1722 tarihlidir.
Yıldırım
Bayezıt Külliyesi (Merkez):
1390-1399 tarihleri arasında yapılan ve şehrin doğusunda, Yıldırım semtinde
bulunan külliye; cami, medrese, darüşşifa, türbe, han,
hamam, imaret, kasır, mutfak, hizmet odaları ve ahır yapılarından
oluşmaktadır.
Külliyenin
ortasında bulunan cami, yan kanatlı camilerin en anıtsal örneklerinden olup,
1399 tarihli bir vakfiyesi bulunmaktadır. Osmanlı mimarisi bu cami ile kendine
has yapı üslubunu bulmaya başlamıştır.
Caminin
kuzeydoğusunda kitabesi bulunan tek yapı olan türbe yer almaktadır. 1406'da
Yıldırım Bayezıt'ın oğlu Süleyman Han tarafından Mimar
Ali bin Hüseyin'e yaptırılan türbe, revaklı Osmanlı
türbelerinin ilk örneğidir.
Yeşil
Cami (Merkez):
1419-1420'de Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılan caminin süslemeleri ise,
1424 de II. Murat döneminde yaptırılmıştır. Süslemede kullanılan yeşil firuze ve
çinilerden dolayı Yeşil Cami olarak tanınır. Mimarı Hacı İvaz Paşadır. Bursa'nın
en önemli Osmanlı dönemi yapılarından olup, cami mimarisinden çok süslemeleri
ile ünlüdür. Çini süslemeler caminin en önemli
özelliğidir.
Yeşil
Türbe (Merkez): Bursa'nın
simgesi olan yapı, Osmanlı türbe mimarisinin en güzel örneklerindendir. Mermer
bir merdivenle çıkılan sekizgen yapıyı, yüksek bir kasnağa oturan kurşun kaplı
kubbe örtmektedir. Çini süslemeleri ile eşsiz bir yapıdır. Tümüyle çini kaplı
mihrabı bir şaheserdir. Ceviz ağacından geçme tekniği
ile yapılmış, geometrik motiflerle süslü ve kitabeli kapı Osmanlı ahşap
işçiliğinin en güzel örneklerindendir.
Geruş
Sinagogu (Merkez):
Arap Şükrü Sokağındadır. XIV. yy. sonlarında İspanya'dan yurt dışı edilen ve
Osmanlı İmparatoru II. Selim tarafından gönderilen kalyonlara bindirilerek
Osmanlı İmparatorluğu'na kabul edilen Musevi topluluğunun Bursa'ya yerleştirilen
ilk kafileleri tarafından yaptırılmıştır. İbranice'de
"kovulmuş" anlamına gelen Geruş adının sinagoga
verilmiş olması, bu yönden anlam taşır. Günümüze son derece sağlam ve bakımlı
olarak ulaşmış olup, Musevi cemaatinin ibadetine açık
tutulmaktadır.
Mayor
Sinagogu (Merkez):
Arap şükrü Sokağındadır. İspanya'nın Mayorka
Adası'ndan XV. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunca kabul edilen ve Bursa'da ikamet
eden diğer Musevi kafilelerince inşa edilmiş olup, geldikleri adanın adından
esinlenerek Mayor adını almıştır. İlk yapıldığı tarih
XV. yy olarak bilinmektedir. İç kısmını süsleyen çok renkli kalem işi motifleri
önemlidir.
Etz
Ahayım Sinagogu (Merkez):
Arap Şükrü Sokağında bulunan ve XIV. yüzyılın başlarında yapılan sinagogun adı
İbranice'de "Hayat Ağacı" anlamına gelmektedir.
Osmanlı döneminde yapılan ilk sinagog olması nedeniyle önem taşımaktadır.
Bursa'nın fethini gerçekleştiren Orhan Bey zamanında bir ferman çıkarılarak bu
sinagogun yapılmasına izin verilmiştir.
İznik
Yeşil Cami (İznik):
Osmanlı mimarisinin İznik'teki en önemli abidevi yapısı olan cami, ilçenin
doğusunda Lefke Kapısı'nın yakınındadır. Çandarlı Hayrettin Paşa tarafından 1378-1398 de
yaptırılmıştır.
Köşe
sütunları ile mukarnas nişli, geometrik geçmeler, Rumi ve palmet
kabartmalarla süslü sade mermer mihrap, en eski ve devrin en güzel Osmanlı
örneğidir.
Selçuklu
geleneğine uyan tuğla minare, camiye adını veren, yeşil firuze, sarı ve mor
renkli çinilerle süslenmiştir. İznik Yeşil Cami, Selçuklu mimarisinden doğduğu
sezilen Osmanlı üslubuna geçiş yapılarından biridir.
Hacı
Özbek Cami (Çarşı Mescidi-İznik):
İznik'te çarşı içindedir. 1333'te yapılmış olup, tarihi en eski kitabeli Osmanlı
camisidir.
Çandarlı
Kara Halil İbrahim Paşa Türbesi (İznik):
Kılıçaslan caddesi üzerinde bulunan türbe, kerpiç
duvarlı ve kakılı türbe örneklerindendir. II. Bayezıt döneminde Faik Paşa tarafından
yaptırılmıştır.
Şeyh
Kudbettin Cami (İznik): Yeşil
cami karşısında, İznik Müzesi'nin yanındadır. XV. yy. başında yaptırılmıştır.
Kurtuluş Savaşı'nda yıkılan yapının bazı duvar kalıntıları ve mimarisinin bir
kısmı günümüze kadar ulaşmıştır. Musevilerin simgesi olan yedi mumlu şamdanın
işlendiği bir taşın, caminin yapımında kullanılması Müslümanların hoşgörüsüne en
güzel örnektir.
Ayasofya
Müzesi (İznik):
Kentin ortasında IV. yy.da yapılmış bir Bizans Kilisesi olup, Orhan Gazi
zamanında camiye çevrilmiştir. Hıristıyanlarca önem
taşıyan 7. Ecumenik Konsül toplantısının yapıldığı
yerdir.Şu anda yıkık durumdadır.
Senatus
(Konsül Sarayı-İznik):
Hıristiyanlarca büyük önem taşıyan Konsül toplantılarının ilkinin yapıldığı yer
olan Senatus, Konsül sarayı olarak da
isimlendirilmektedir. Göl kapısı tarafında yer alan eserin kalıntıları göl
suları altındadır.
Hipogeum
(Yeraltı Mezar Odası- Elbeyli-İznik):
Elbeyli Köyü yolunda IV: yy.da yapılmış bir mezar
odasıdır. Freskleriyle Türkiye’deki en değerli hipojedir. Kare duvarlarla örülmüş üstü beşik tonozludur.
Batı duvarında kabartma şeklinde iki tavus kuşu vardır. Mezarda bulunan
lahit,işlemeleri ve yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmış yivli sütunlarla
süslenmiştir.
Kiliseler
Fransız
Kilisesi:
Üzeri ahşap ve kiremitle örtülü kilisede hasta bakım yeri de vardır. 19. yy' da
yapıldığı tahmin edilmektedir.
Sinagoglar
Geruş
Sinagogu:
16. yüzyıl başlarında II. Selim tarafından inşa ettirilen sinagog Arap Şükrü
sokağındadır. 14. yüzyılın sonlarında İspanya'dan sınır dışı edilen ve Osmanlı
İmparatorluğu tarafından gönderilen kalyonlara bindirilerek Osmanlı
İmparatorluğuna kabul edilen Musevî topluluğunun ilk kafileleri Bursa'ya
yerleştirilmiş ve bu sinagog kurulmuştur. Geruş
Sinagogu' nun günümüzdeki yapısı son derece sağlam,
bakımlı olup, ibadete açık tutulmaktadır.
Ets
Ahayim Sinagogu: Hayat
Ağacı Sinagogu olarak da bilinen Sinagog, Osmanlı Döneminde ilk yapılan sinagog
olması nedeniyle önem taşımaktadır. Bursa fethini gerçekleştiren Orhan Bey
zamanında bir ferman çıkartılarak Ets Ahayim Sinagogunun kurulmasına izin
verilmiştir.
Mayor
Sinagogu:
İspanya'nın Mallorca Adasından 15. yüzyılda Osmanlı
İmparatorluğunca kabul edilen ve Bursa'da yerleştirilen diğer Musevî
kafilelerince bu sinagog inşa edilmiş olup, geldikleri adanın adından
esinlenerek Mayor adını almıştır. Mayor Sinagogu'nun etkinliklerinden ve ölü yıkama bölümü
halihazırda kullanılmaktadır.
Hanlar
Emir
Han:
Ulu Caminin hemen altında bulunan Emir hanı, Orhan Bey tarafından, XIV. yy
'ın ikinci yarısında yaptırılmıştır. İç avlu çevresine
sıralanan iki katlı revak ve buraya açılan odalardan
oluşan bu han Osmanlı hanlarının ilk örneğidir. Hanın ortasında bir şadırvan ile
tarihi çınarlar bulunur.
Eski
(Tahıl) Han:
Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan hanı, Kanuni'nin sadrazamlarından Semiz
Alizade XVI. yy da yaptırmıştır.
Geyve
Hanı:
Demirkapı Çarşısı'nın yanında bulunan, Hacı İvaz-Payigah olarak bilinen han, XV yy' da, Ahi Bayezid'in oğlu Hacı İvaz Paşa yaptırarak, Çelebi Mehmet'e
armağan etmiştir.
İpek
Han:
(Arabacılar Hanı) İvaz Paşa Camii yanında bulunan bu han, Çelebi Mehmet
tarafından yaptırılmıştır. Bursa'daki hanların en
büyüğüdür.
Koza
Han:
Ulu Cami ile Orhan Cami arasında bulunan bu hanı, II. Bayazıt, İstanbul'daki hayır yapılarına gelir getirmek
amacıyla 1490 yılında yaptırmıştır. Bursa'nın en güzel ve günümüzde en yoğun
olarak kullanılan hanıdır.
Pirinç
Han:
1508 yılında Sultan II. Bayazıt, İstanbul'daki
vakıflarına gelir sağlamak amacıyla yaptırmıştır. Hanın avlusunda bir tarihi
çınar bulunur.
Milli
Parklar
Bursa
- Uludağ Milli Parkı
Yeri:
Bursa İli
Ulaşım:
Marmara Bölgesinde Bursa ilinin güneyinde yükselen Uludağ üzerinde yer alan
Milli Parka Bursa'dan 34 km.lik yaz-kış açık karayolu ile veya 40 kişilik kabini
olan teleferikle 20 dakikada Sarıalan'a çıkılır.
Oradan da minibüslerle "oteller bölgesine"ulaşılır.
Özel helikopter servisi ile İstanbul'dan 25 dakikada Milli Parka varılabilir.
Özelliği:
Yer kürenin derinliklerinden gelen magmanın kırıklar ve çatlaklar boyunca
yeryüzüne doğru yükselmesi ve katılaşması sonunda meydana gelen Uludağ'ın
jeolojik yapısını genellikle iç püskürük granit kayaçları oluşturmaktadır.Dağın
bugünkü şeklini kazanması tektonik hareketler ve farklı aşınma etkisiyle
oluşmuştur. Bursa ovasından kısa mesafede 2543 metreye kadar yüksek
Uludağ,Marmara Bölgesinin en yüksek noktasıdır.Aras
çağlayanı ve doruklarda görülen buzul izleri Uludağ'ın jeomorfolojik yapısının
ilgi çekici özellikleridir.
Milli
Parkın bir başka özelliği de Bursa ovasından Uludağ'ın doruklarına doğru değişen
bitki topluluklarının meydana getirdiği orman kuşaklarıdır. Botanik bilimci
MAYR'ın bitki kuşaklarını muhtelif yüksekliklerde
karakterize etmesi bakımından Dünya Ormancılık Literatüründe özel bir önemi
vardır.
Milli
Parkın elverişli tabiat şartları ayı, kurt, çakal, tilki, karaca, geyik, tavşan,
domuz, keklik, yabani güvercin, akbaba, kartal, çaylak, bülbül, çalıkuşu gibi
hayvanların yaşaması ve çoğalmasına imkan vermiştir.
Aralık-Mayıs
ayları boyunca Uludağ karla örtülüdür. 3.95 metreye varan kar kalınlığı, kayak
yapmaya son derece elverişli, kar kalitesi ile Uludağ;Türkiye'nin en önemli kış
sporları merkezidir.
Görülebilecek
Yerler: Çobankaya ve Sarıalan kamp-günübirlik kullanım alanı Milli Parkın farklı
peyzaj değerlerini Çobankaya mevkiindeki "Bakacak
Manzara Seyir Terası" ise daha geniş bir perspektifte peyzaj değerlerini, Bursa
ovasını ve kent gelişimini ziyaretçilere sunar.
Mevcut
Hizmetler ve Konaklama: Milli Park sahası içerisinde"Oteller Bölgesi"diye
adlandırılan mevkii ziyaretçilere kış aktivitelerinde kayak imkanı sunarken,
Sarıalan,Çobankaya ve Kirazlıyayla mevkiileri kamp ve
günübirlik kullanımlar için düzenlenmiş sahalardandır.
Sarıalan
mevkiinde sabit (baraka, Bungalow) ve çadır ile kamp
yapma imkanı sağlamakta, oteller bölgesinde ise gerek kamu gerekse özel
işletmeler gecelemeye olanak sağlar. Çobankaya
mevkiinde ise yalnızca çadırla kamp yapılabilmektedir.
Mağaralar
Ayvaini
Mağarası
Mağara
Bursa İline bağlı Ayva köyünde yer almaktadır.
Özellikleri:
Giriş kısmı hariç yatay gelişmiş bir mağaradır. Mağara iki ağıza sahiptir. Mağaraya bir noktadan girip (Doğanalanı) başka bir ağızdan çıkılmaktadır. Mağaranın hemen
girişinde 17 metrelik dikey bir iniş yer almaktadır. Mağarada bir çok göl yer
almakta olup ilkbahar aylarında, suyun yükselmesine rağmen geçilebilecek kadar sığdır.
Oylat
Mağarası
Yeri:
Bursa, İnegöl İlçesi, Hilmiye Köyü
Mağara
Bursa-Ankara kara yolundan Oylat Kaplıcasına ayrılan yoldan yaklaşık 17 km.
içeride Hilmiye köyünün bir km. güneyinde yer
almaktadır.
Özellikleri:
Toplam uzunluğu 665 m. olan mağara iki ana bölümden oluşur. Dar galerilerden
oluşan birinci bölüm girişten çöküntü sonuna kadar olan kısımdır. İçeride dev
kazanları ve damlataş havuzları bulunur. İkinci bölüm
büyük bir çöküntü salonudur. İri blok ve dev damlataş
şekillerinden (sarkıt, dikit ve sütun) oluşmaktadır.
Mağara
önünde sıcaklık 29ºC, nem yüzde 47, girişte sıcaklık 19ºC, nem yüzde 55, dar
galeride 17ºC, nem yüzde 78, çöküntü salonlarında 14ºC, yüzde 90 nem oranlarına
sahiptir.
Kaplıcalar
Termal
kaynakları bakımından zengin olan Bursa'nın Vakıfbahçe
(Çekirge) Kaplıcası, Bademli Bahçe Kaplıcası, Dümbüldek Kaplıcası, Gemlik (Terme) Kaplıcası ve Armutlu
Kaplıcası ünlü kaplıcalarıdır.
Oylat
Termal Turizm Merkezi
Yeri:
Bursa iline bağlı İnegöl ilçesinin güneyindedir.
Ulaşım:
İnegöl şehir merkezine 27 km. uzaklıktadır.
Suyun
Isısı:
40°C
-Oylat Hamamı Kaynağı
30,5°C
-Sızı Suyu Kaynağı
10°C
-Göz Suyu Kaynağı
PH
Değeri:
7,26
-Oylat Hamam Kaynağı
7,18
-Sızı Suyu Kaynağı
3,04
-Göz Suyu Kaynağı
Özellikleri:
Sülfat, bikarbonat, kalsiyum, Oylat Hamamı ve Sızı Suyu Kaynakları, Sülfat,
hidrojen iyonu, demir, Göz Suyu Kaynağı
Yararlanma
Şekilleri: İçme ve banyo kürleri
Tedavi
Ettiği Hastalıklar: İçme kürleri, diürez kürlerde ve
şişmanlıkta etkilidir, banyo kürlerinin sedatif
özelliklerinden yararlanılır.
Konaklama
Tesisleri: Büyük Otel (220 Yatak), (L) Motel (210 Yatak)
Çekirge
Termal Turizm Merkezi
Yeri:
Bursa ilinin Çekirge mevkiindedir.
Suyun
Isısı:
47°C
-Vakıfbahçe Kaynağı
58°C
-Karamustafa Kaynağı
77°C
-Kaynarca ve Yenikaplıca Kaynakları
78°C
-Kükürtlü Hamam Kaynağı
PH
Değeri:
6,98
-Vakıfbahçe Kaynağı
6,60
-Karamustafa Kaynağı
6,78
-Kaynarca ve Yenikaplıca Kaynakları
6,44
-Kükürtlü Hamam Kaynağı
Özellikleri:
Hipertermal , hipotonik,
oligomitalik ve radyoaktif , Vakıfbahçe Kaynağı, Hipertermal ,
hipotonik, radyoaktif, Karamustafa Kaynağı, Hipertermal ,
hipotonik, Kaynarca, Yenikaplıca, Kükürtlü Hamam Kaynakları, Bikarbonat, sülfat,
kalsiyum, magnezyum, Vakıfbahçe ve Karamustafa Kaynakları, Bikarbonat, sülfat, sodyum,
kalsiyum,-Kaynarca ve Yenikaplıca kaynakları,
Bikarbonat, sülfat, sodyum, kalsiyum, karbondioksit, sülfür, Kükürtlü Hamam
Kaynakları
Yararlanma
Şekilleri: İçme ve banyo kürleri
Tedavi
Ettiği Hastalıklar: Banyo kürleri romatizmal sendromlar, hareket sisteminin diğer ağrılı hastalıkları,
kronik iltihaplı ve ağrılı kadın hastalıkları, damar tıkanıkları, bronşiektazıler; içme - banyo kompoze kürleri karaciğer, safra yolları, hafif diabet, kriz devrelerinin dışında gut hastalığı, kanda fazla
miktarda yağ birikintileri görülen şişmanlıklarda etkilidir.
Konaklama
Tesisleri: Anatolia Oteli ( 93 Oda, 192 Yatak), Büyük
Yıldız Oteli ( 35 Oda, 68 Yatak), Hotel Kervansaray (
211 Oda, 500 Yatak)
Armutlu
Termal Turizm Merkezi
Yeri:
Bursa İli, Armutlu ilçesinin kuzeyinde ve Armutlu Belediyesi mücavir sahası
içinde yer almaktadır.
Ulaşım:
Armutlu il merkezine 2km. uzaklıktadır.
Suyun
Isısı: 57oC
PH
Değeri: 6,2 - 6,5
Özellikleri:
Sülfatlı, Bikarbonatlı, Klorürlü, Kalsiyumlu, Sodyumlu ve Karbondioksitli bir
bileşime sahiptir.
Yararlanma
Şekilleri: İçme ve banyo kürleri
Tedavi
Ettiği Hastalıklar: Romatizma, kalp ve kan dolaşımı, kadın, sinir ve kas
yorgunluğu, sinirsel rahatsızlıklar, beslenme bozukluğu gibi hastalıklara olumlu
etki yapar.
Konaklama:
2 yıldızlı konaklama tesisi mevcuttur.
Plajlar
Marmara
Denizi'nin güneyinde yaklaşık 135 km uzunluğunda kıyısı bulunan Bursa ilinde,
Karacabey, Mudanya ve Gemlik ilçelerinde geniş doğal kumsallar ile İznik ve
Uluabat (Apolyont) gölleri
kıyılarında güzel plajlar bulunmaktadır. Yeniköy,
Bayramdere (Malkara) kesimi ile Mudanya'nın Zeytinbağ kesimine dek uzun ve geniş doğal kumsallar vardır.
Kum kalitesi iyi olan bu kıyılarda Kurşunlu, Bayramdere, Yeniköy-Mudanya
kesiminde de Mesudiye, Eğerce ve Esence plajları
bulunmaktadır.
Mesire
Yerleri
Saitabat
Şelalesi:
Derekızık köyüne 3 km uzaklıkta bulunan şelale,bir
kanyondan dökülmektedir. Şelale çevresinde et mangal lokantaları ve büfelerin
yer aldığı bu mesire alanı Bursalılarca yoğun olarak
kullanılmaktadır.
Suuçtu
Şelalesi:
Mustafakemalpaşa ilçesine 18 km. uzaklıkta bir cennet parçası Suuçtu Şelalesi 38 metre yükseklikten dökülür.
Aras
Şelalesi:
Aras Deresi ve Aras Şelalesi
Uludağ'ın kar sularını taşıyan ve tam kayalıkların içinden 15 metre yükseklikten
düşer. Bursa-Soğukpınar arası 30 km olup, köyden
itibaren 5 km stabilize bir yolla Ketenlik yaylalarına, oradan da şelaleye
varılır.
Sportif
Etkinlikler
Kayak
Merkezleri:
Dünyaca ünlü Uludağ Kayak Merkezi Bursa sınırlarındadır.
Uludağ
Kayak Merkezi
Avcılık:
Bursa, yaban av hayvanları bakımından zengin bir bölgede yer almaktadır.
Bursa'da dört önemli kuş alanı bulunmaktadır. Bunlar Uludağ, İznik Gölü, Uluabat Gölü ve Kocaçay
Deltasıdır.
Dağ
Doğa Yürüyüşü: Uludağ
yaz ve kış doğa yürüyüşüne elverişli olup tercih edilen 6 parkur
belirlenmiştir.
Oteller
Bölgesi-Cennet kaya Parkuru:
Başlangıç noktası rakımı 1865 metre olan bu parkur üzerinde kuzey yamaçtan
Gemlik Körfezi'nin,güney yamaçtan ise tüm dağ köylerinin manzarası
eşliğinde,doyumsuz bir doğa yürüyüşü yapılmaktadır. Parkurun mesafesi 2000
metredir.
Oteller
Bölgesi-Sarıalan-Çobankaya
Parkuru:
Başlangıç ve bitiş noktası rakımları 1850 metre ve 1750 metre yükseklikte son
bulan bu parkurda,yol boyunca pırıl pırıl akan
derelerle süslenmiş muhteşem bir orman ortamı bulunmaktadır. Parkurun mesafesi
5200 metredir.
Oteller
Bölgesi-Softaboğan şelalesi Parkuru:
Başlangıç noktası rakımı 1800 metre olan bu orman parkurunda Uludağ'ın
dere,gölet ve taraçalar halinde aşağıya inen şelale bulunmaktadır. Su sesleri ve
eşsiz manzaraların rehberliğinde Bursa Ovası'nın muhteşem panoraması ile doğa
yürüyüşü sonuçlanır. Parkurun mesafesi 6000 metredir.
Oteller
Bölgesi-Hanlar Bölgesi-Bağlı Köyü Parkuru:
1865 metre yükseklikten başlayan iniş parkurunda zirveden dağ köylerine inerken
Anadolu insanının olağanüstü konukseverliğini görmek mümkün olmaktadır. Parkurun
mesafesi 7500 metredir.
Oteller
Bölgesi-Zirve Tepesi Parkuru:
2487 metrelik zirveye tırmanırken Uludağ ve yöresinde doğa ve bitki örtüsünün
olağanüstü görüntüleri ile bir yanda denizin bir yanda Apollon göllerinin doyumsuz panoraması görülmektedir.
Parkurun mesafesi 7615 metredir.
Wolfram-Madenler
Bölgesi-Göller Yöresi Parkuru:
2300 metrelik rakımda dağ manzaralarının eşliğinde sadece Uludağ'a has kelebek
cinslerini, dağ çiçeklerini gözlemlemenin ayrıcalığını yaşayacak, buzul
göllerinin (Kara Göl, Aynalı Göl, Kilimli Göl, Buzlu Göl) muhteşem atmosferi
hissedilmektedir. Parkurun mesafesi 9800 metredir.
Gençlik
Kampları: Gemlik
ilçesinde kıyıda gençlik Spor İl Müdürlüğüne ait Hasanağa ve Kırcaali Gençlik ve
İzcilik kampları bulunmaktadır. Bunlar 175'er yataklı olup yaz aylarında 10'ar
günlük 4 devre olarak Türkiye'nin her yerinden gelen gençlerin kamp yapmalarına
olanak sağlamaktadır.
Bursa
Orman Kampları
Ayrıca,
Uludağ Milli Parkı içinde bulunan Gölcük Kamp Alanı da öğrenci ve izci
gruplarının kamp etkinlikleri için kullanılmaktadır. İznik ve Uluabat Gölü kıyıları da gençlik kampları için oldukça
uygundur. Göl çevresinde uluslararası katılıma açık yelken, yüzme, sörf ve
kampçılık eğitimi verilmektedir.
Kuş
Gözlem Alanı
İznik
Gölü Kuş Alanı,Uludağ Kuş Alanı,Ulubat Gölü Kuş Alanı
ve Kocaçay Deltası Bursa ili sınırları içinde
bulunmaktadır.
Marmara
Havzası
Kocaçay
Deltası
Marmara
Denizi'nin güney doğusunda yer alan Bursa'nın Marmara Denizi'ndeki kıyılarının
uzunluğu 135 kilometredir. İlin en önemli yükseltisi, aynı zamanda kayak merkezi
ve milli park da olan Uludağ'dır. Belli başlı göller ise İznik Gölü ve Uluabat Gölü'dür.
Bursa
genellikle ılıman bir iklime sahip olmakla beraber bölgelere göre iklim
farklılıkları gösterir. Güneyde Uludağ'ın sert iklimi ve bol yağışlarına
karşılık, kuzeyde Marmara'nın yumuşak iklimi hüküm sürmektedir. İlde kışlar
genel olarak çok yağışlı, yazlar ise kuraklığa sebep olmayacak derecede yağışlı
geçer.
Bursa
bölgesinin tarihi M.Ö. 5000-3500 yıllarını ihtiva eden kalkolitik döneme
uzanmaktadır. Bölgede yapılan arkeolojik araştırmalarda, bu döneme ilişkin bazı
kalıntılar elde edilmiştir.
Daha
sonra Frig, Roma, Bizans dönemlerini yaşayan şehir
Selçukluların ve Osmanlıların egemenliğine girmiştir.
29
Ekim 1923'te ilan edilen Cumhuriyet ile birlikte Bursa şehri kültür, sanayi ve
ziraat merkezi olarak gelişmesini sürdüren bir il olmuştur.
Bursa'ya
gelindiği zaman mutlaka İskender Kebabı,İnegöl Köftesi ve Kemalpaşa Tatlısı
yenmeli. Bunlar dışında Bursa'yla özdeşleşmiş olan Kestane Şekeri
unutulmamalıdır.
Tüm
dünyaya ün salmış olan Bursa İpekli dokumalarından ve Bursa'nın meşhur havlusu
alınmalıdır.
Cumalıkızık'ı
görmeden,
Uludağ'da
kayak yapmadan,
Külliyeleri
ziyaret etmeden,
Kaplıcalara
uğramadan,
İskender
kebabı, Kemalpaşa tatlısı ve kestane şekeri yemeden,
Bursa
ipeği satın almadan...
Dönmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder