GENEL
BİLGİLER
Yüzölçümü:
15.355 km²
Nüfus:
1.094.996 (1990)
İl
Trafik No:
21
Isının
40-50 dereceye vardığı yaz günlerinin bunaltıcı sıcaklığından kurtulmak amacıyla
gelişen düz damlı evleri ile tipik yöre mimarisinin günümüzde de yaşatıldığı
Diyarbakır, uzun surları, Malabadi Köprüsüyle
görülmesi gereken bir ildir.
İLÇELER:
Diyarbakır
ilinin ilçeleri; Bismil, Çermik, Çınar, Çüngüş, Dicle,
Eğil, Ergani, Hani, Hazro, Kocaköy, Kulp, Lice ve Silvan'dır.
Eğil:
Zengin bir geçmişe sahip olan Eğil ilçesi tarih içinde de önemli bir yer işgal
etmiştir. Asur Kalesi'nin adından da anlaşılabileceği gibi Asurluların da
ötesine ulaşan bir geçmişi vardır.
Çermik:
Diyarbakır'ın kuzeybatısında olan Çermik, kaplıcalarıyla tanınmış ünü tüm yurda
yayılmış güzel ve yemyeşil bir ilçemizdir. Dünyanın her yanından insanlar şifa
bulmak amacıyla bu kaplıcalara gelirler. İlçenin eski kalesi, Alaaddin Camii, Abdullah Paşa Medresesi Haburman Köprüsü efsanevi Gelin Dağı, Seyfullah Bey Hamamı ve Ali Dede Çeşmesi ilk anda görülmesi
gereken ünlü yerlerindendir.
Hani:
Diyarbakır'ın 90 km. kuzeydoğusunda Bingöl-Diyarbakır karayolu üzerinde dağlık
bir yerleşim yeridir. Hani İlçesinde 13. yy.da yapıldığı sanılan Hatuniye Medresesi ve 15. yy.da yapılan Ulu Cami bir
Selçuklu eseridir.
Kulp:
Kulp, Diyarbakır'ın en uzak ilçesidir. Ürettiği nefis ballarıyla tanınan Kulp,
Kâfurum Kalesi, Kanikan Mağaraları, Kale-i Ulya, Ciksi Kalesi, Büyük Kaya,
İmamı Gazali Türbesi ve çok eski olduğu sanılan Bahemdan köyü gibi eski eserleriyle de geniş bir tarihi
zenginliğe sahiptir.
Kocaköy:
Kocaköy'ün ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. İlçede
birçok höyük ve mağara bulunmaktadır.
Lice:
Diyarbakır'ın 95 km. kuzeyinde tarihi bir yerleşim merkezidir. Efsanesi dünyaca
bilinen, çeşitli ülke ve şehirlerin sahip çıktığı Eshab-ül Kehf mağarasının asıl efsanede geçen Dakyonus şehri tüm özellikleriyle Diyarbakır'ın Lice ilçesi
yakınındadır.
Silvan:
Kuruluş tarihinin Diyarbakır kadar eski olan Meyyafarikin uygarlığının beşiği olan bir ilçedir. Dünyanın
önemli eserlerinden Malabadi Köprüsü, Silvan Kalesi,
Kulfa Kapısı ve çeşitli tarihi camilerin yer aldığı
tepeden tırnağa tarihle doludur
Karayolu:
Diyarbakır'dan hemen hemen Türkiye'nin her yerine
otobüs ile yolculuk mümkündür. Otogar şehir merkezindedir. Yolcular şehir içi
minibüsleri ile taşınmaktadır.
Otogar
Tel: (+90-412) 221 10 27
Havayolu:
Havalimanı: Şehir merkezine uzaklığı 3km.dir. Her gün
düzenli olarak Ankara ve İstanbul'a uçak seferleri
bulunmaktadır.
Hava
Limanı Tel: (+90-412) 228 84 01 - 228 84 02
Müzeler
ve Örenyerleri
Müzeler
Diyarbakır
Müzesi
Adres:
Ziya Gökalp Bulvarı - Diyarbakır
Tel:
(412) 221 27 55
Faks:
(412) 223 08 02
Örenyerleri
Çayönü
- Ergani/Sesverenpınar
Üçtepe
- Bismil/Üçtepe
Hassuni
Mağarası - Silvan/Merkez
Hilal
Mağarası - Ergani/Sesverenpınar
Surlar
Diyarbakır
Surları:
Çin Seddi'nden sonra en uzun sur olması ile ünlenen
Diyarbakır Surları 5.5 km uzunluğunda ve 7-8m yüksekliğindedir.16 kalesi ve 5
çıkış kapısı olan siyah bazalt surlar, kentin en ilgi çekici yeridir. Ortaçağ
askeri mimarisinin muhteşem örneğini oluşturan bu surlar yazıtlar ve
kabartmalarla dekore edilmiştir.
M.Ö.
349 yılında Bizans İmparatoru Costantinus tarafından
yenilenen surların yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedir.
Çayönü
buluntuları:
Diyarbakır'ın 65km kuzeybatısında Elazığ karayolu üzerinde Ergani ilçesinde
bulunan Çayönü antik kenti cilalı taş devrine yani
günümüzden yaklaşık 9000 yıl öncesine dayanmaktadır. Bu yerleşim yerinin ilk
yerleşik hayata geçilen yerlerden biri olduğu
saptanmıştır. Çayönü İlkel yerleşmesinde çıkartılan
öğütme taşları, çakmak taşı, kemikten ve bakırdan yapılan çeşitli aletler
Diyarbakır Arkeolojik Müzesi'nde sergilenmektedir.
Köprüler
Malabadi
Köprüsü: Silvan
ilçesi yakınlarında Batman çayı üzerindedir. Dünyadaki taş köprüler içinde
kemeri en geniş olanıdır.
Cami
ve Kiliseler
Tarihi
ve mimari özellikleri ile muhteşem olan Ulu Cami, Nebi Cami ve Safa Cami
Diyarbakır'ın en ünlü camilerdir. Selçuklu Sultanı Melik Şah tarafından
yaptırılan Ulu Cami, orijinal dizaynı ve hem Bizans hem de daha eski mimari
malzemeleri kullanması ile ilginç olup Türkiye'nin en eski camilerindendir.
Diyarbakır'ın
77 km doğusunda, Silvan'da 1185 yılında yapılmış, zarif görünümlü Ulu Cami,
kemer kapıları ifade eden ince taş kabartmaları ile görülmeye değerdir.
Diyarbakır
Cami ve Kiliseleri
Diyarbakır'ın
önemli kiliseleri arasında Mart Thoma, Meryem Ana,
Kırklar Kilisesi ve Mart Pityon Kilisesi sayılabilir.
Meryem Ana Kilisesi, şehirde kalan az sayıdaki Süryani cemaati tarafından halen
kullanılmaktadır.
Ulu
Cami (Merkez):
İslam dünyasında beşinci Harem-i Şerif olarak bilinmektedir. Diyarbakır İslam
ordularınca fethedildikten sonra, ildeki en büyük Hıristiyan tapınağı Mar-Tama
kilisesi, M.S. 639 yılında camiye çevrilmiştir. 1091'de Büyük Selçuklu Sultanı
Melikşah zamanında tamir ettirilmiştir. 1115 tarihinde
meydana gelen deprem ve yangında büyük hasar gören cami, 1240 yılında halkın
yardımıyla onarılmıştır. Avlusundaki şadırvanları, çeşitli devirlere ait
kitabeleri yönünden büyük değer taşıyan bu ilk İslam yapısı, kara taşlarla inşa
edilmiştir.
Anadolu'nun
en eski camisi olan Ulu Cami, çevresindeki iki medrese ve diğer yapılarla
anıtsal yapılar topluluğu olarak günümüzde de dikkat çekmektedir. Plan olarak
705-715 yıllarında inşa edilen Şam'daki Ümmiye ve Emevi camilerine benzemektedir.
Behram
Paşa Cami (Merkez):
13. Osmanlı Valisi Behram Paşa tarafından yaptırılan
cami, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerindendir. Caminin çok süslü minberi
bir sanat harikasıdır.
Şeyh
Matar Cami (Merkez):
Dört ayaklı minare ve cami, Akkoyunlu eseri olup 1500
yılında Sultan Kasım tarafından yaptırılmıştır. Minare yekpare taş sütun
üzerinde dört köşeli olarak inşa edilmiştir. Sütunların üzerinde fırınlanmış
ağaç kullanılması da minarenin özelliklerinden biridir. Bir inanışa göre yedi
defa sütunların arasından geçenin dileği kabul edilirmiş.
Safa
Cami (Merkez):
1532 yılında yapılan cami, Akkoyunlu eseridir. Eskiden
bir kılıf içinde muhafaza edildiği söylenen minaresi oldukça
zariftir.
Meryem
Ana Kilisesi (Merkez):
VI. yy.dan kalma olup, zamanla birçok onarım görmüştür. Bizans devrinden kalma
mihrabı, Roma biçimi kapısı ilgi çekicidir. Kilisede bazı azizlerin türbesi
bulunmaktadır. Süryani Kadim Yakubi mezhebine ait olan kilisede bazı azizlerin
tasvirleri bulunmaktadır.
Hanlar,
Kervansaraylar
Diyarbakır,
Tarihi İpek Yolu'nun merkezlerinden olması sebebi ile önemli hanlara sahiptir.
Deliller Hanı, Hasan Paşa, Çiftehan ve Yeni Han'da
geçmişte olduğu gibi günümüzde de halı, kilim ve gümüş işleme satan dükkanlar
bulunmaktadır.
Kervansaray
Mimarisi ve iç yapısı ile görülmesi gereken
yerlerden biri olan Kervansaray, bugün restore edilerek otel haline
getirilmiştir.
Kaplıcalar
Çermik
Termal Turizm Merkezi
Yeri:
Diyarbakır-Çermik ilçe merkezinin doğusunda yer alır.
Suyun
Isısı: 48oC
PH
Değeri: 6,3
Özellikleri:
Bikarbonatlı, Klorürlü, Karbondioksitli, Hidrojen Sülfürlü ve kısmen radyoaktif
bir bileşime sahiptir.
Yararlanma
Şekilleri: İçme ve banyo kürleri
Tedavi
Ettiği Hastalıklar: Romatizma, deri, solunum yolu, kadın, eklem ve kireçlenme
gibi hastalıklara olumlu etki yapar.
Konaklama
Tesisleri: 100 yataklı tesis mevcuttur.
Diyarbakır,
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin orta kısmında, Elcezire'nin (Mezopotamya) kuzeyinde yer almaktadır. Doğuda
Siirt ve Muş batıda Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya kuzeyde Elazığ ve Bingöl
güneyde ise Mardin illeri bulunmaktadır.
Diyarbakır,
yeryüzü şekilleri açısından genelde dağlarla çevrili, ortası hafif çukurlaşmış
görünümündedir. İl, Güneydoğu Torosların kollarıyla
çevrilidir. İlin en yüksek dağı Muş sınırı yakınındaki Anduk Dağıdır (2830 m.)
Diyarbakır
ilinde sert ve kurak bir yayla iklimi hakimdir.
Diyarbakır
tarihinin, önceleri M.Ö.3000 yılına kadar uzandığı bilinirken, son zamanlarda
Çayönü kazıları ile yapılan araştırmalar sonucunda
uygarlık geçmişinin M.Ö.7500 yıllarına kadar uzandığı belirlenmiştir. Diyarbakır
ve çevresinde Hurriler, Mitanniler, Hititler, Asurlar, Medler, Persler, Büyük İskender, Romalılar, Bizanslılar,
Araplar, Selçuklular ve Osmanlılar hüküm sürmüştür.
Devasa
boyutlardaki karpuzu ile tanınan Diyarbakır, yemek kültürü açısından da oldukça
zengindir. Akşamın geç saatlerinde, tezgahlarda satılan cartlak kebabı olarak bilinen ciğer kebabı geleneksel
yemekleri arasındadır.
Diyarbakır'ın
en ağır yemeklerinden olan kibebumbar, işkembe ve
bağırsakların et, pirinç, nane, biber ve tuz karışımı ile pişirilir. Bunların
yanında içli köfte, çiğ köfte, bulgur pilavı, kaburga, keşkek, Kibukudur, lebeni, tatlılardan ise
burma kadayıf ve Nuriye tatlısı ünlüdür. Üzümden yapılan pestil ve sucuk, otlu
peynir, örgü peynir, sumak çokça yenen diğer
yiyeceklerdir.
Diyarbakır'dan
Yemek Tarifleri
Patlıcan
meftunesi
Hazırlanışı:
Bir tencere içinde yağda gerekli miktarda et iyice kızartılır, doğranmış sivri
biber ilave edilir. Daha sonra salça ve pul biber iyice kızartılır. Az tuzlu
suda doğranmış patlıcanlar bolca yıkanıp tencereye konur. Biraz pişirilir,
doğranmış domatesler ilave edilir. Bir müddet sonra yemek kaynadıktan sonra, bir
miktar süzülmüş sumak suyu ilave edilir. Yemek kaynatılır. Piştikten sonra
ocaktan alınır. Ezilmiş sarımsak yemeğe katılır, servise sunulur.
Ekşili
etli dolma
Hazırlanışı:
Dolma
içi: Kuyruk tarafından seçilen yağlı etler küçük küçük
doğranır, doğranmış soğan, sivri biber, domates, pirinç, baharat, tuz, pul
biber, salça, sıvı yağ ile süzülmüş sumak suyu ile karıştırılıp dolma içi
hazırlanır.
Daha
sonra haşlanmış lahana ve oyulmuş patlıcan, kabak ve domateslerin içine
doldurulup tencereye dizilir. Süzülmüş sumak suyu yeteri kadar ilave edilir,
dolmaların dağılmaması için yassı bir taş dolmaların üzerine konur. Kaynayıncaya
kadar pişirilir. Ocaktan alınır, tencerenin kapağı 15 dakika kadar açılmaz. Daha
sonra servis yapılır.
İçli
köfte
Köfte
içi hazırlanması:
Yağsız kıyma, ufak doğranmış kuru soğan, pul biber, baharat, kara reyhan ve
maydanoz iyice kızartılıp pişirilir ve soğumaya bırakılır.
Bulgurun
hazırlanışı:
Köftelik bulgur ile döğme kırıntısı birbiriyle
karıştırılıp biraz tuz ve sıcak su ilave edilir. Yarım saat bırakılır, köftelik
hamur haline gelir. Köftelik iyice yoğrulur. Hazırlanan hamur yumurtadan küçük
şekilde ayrılır, köfte içi açılır.
Pişirilmesi:
İçi açılan köftelere hazırlanan iç doldurulup kapatılır. Kaynatılan suyun içine
köfteler bırakılır. Köfteler kaynayan suda haşlanmış olarak su yüzüne çıkarsa
pişmiş olur. Daha sonra yumurtalar kırılıp çırpılır ve haşlanmış köfteler
yumurtaya batırılıp tavada kızartılır servise hazır hale gelir.
El
sanatları, hasır bilezik, kiniş gerdanlık, gümüş işlemeli nalın ve çekmeceler
kuyumcuların beğenilen ürünleridir. Köylerden el dokuması halı ve kilim üretimi
yapılmaktadır.
Diyarbakır
Surlarını gezmeden,
Malabadi
Köprüsünü görmeden,
Eski
Diyarbakır Evlerini görmeden
Cahit
Sıtkı Tarancı ve Arkeoloji Müzelerini görmeden,
Selim
Amca'da kaburga yemeden, meyankökü içmeden,
Diyarbakır
hasırı almadan
...Dönmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder